Güler, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 32 maddeden oluştan Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni, TBMM Başkanlığına sunduklarını bildirdi.
Bazı kanunlarda değişiklikler yapılmasını içeren kanun teklifi
Anayasa Mahkemesinin 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin bazı hükümlerini iptal etmesi dolayısıyla yasal düzenlemelere gidildiğini belirten Güler, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının oluşturacağı hukuki boşluğun doldurulacağını, uygulamada yaşanabilecek tereddütlerin giderileceğini, mahkeme kararlarının gerekçelerine uygun olarak iptal edilen hükümlerin kanunla düzenleneceğini açıkladı.
Teklif ile kamu çalışanlarının özlük haklarının korunarak kanunlaştırılacağını aktaran Güler, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen düzenlemelerin önemli bir kısmının aynen korunduğunu, bazılarının ise günün koşulları içinde yeniden düzenlendiğini belirtti.
AK Parti Grup Başkanı Güler, düzenlemeyle "Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun"un adının "Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Teşkilatına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun" şeklinde değiştirileceğini, teklifte buna benzer uyum düzenlemelerinin yapıldığını dile getirdi.
Güler, 112 Acil Çağrı Merkezlerine yapılan asılsız çağrıların son dönemde ciddi oranda arttığını belirterek, "2024 yılı boyunca alınan yaklaşık 103 milyon çağrının yüzde 28,46'sının, 2025 yılının ilk üç ayında ise 14,6 milyon çağrının yüzde 30'unun asılsız olduğu ortaya çıkmıştır. Bu durum gerçekten ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın mağduriyetine sebebiyet vermiş, çalışan personelin iş yükünü artırmış, çalışma verimliliğini de düşürmüştür. Bu konuda idari para cezalarında artırıma gidiyoruz." bilgisini verdi.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve gerekçesiyle uygulamada karşılaşılan sorunlar dikkate alınarak 5326 Sayılı Kanun'da düzenleme yaptıklarını aktaran Güler, "Düzenlemeyle hem idarenin bütünlüğünün sağlanması hem bugüne kadar uygulanmakta olan özlük hakları ve diğer haklarında hukuki bir boşluk doğmaması adına bu düzenlemeyi bugün itibarıyla Meclis Başkanlığımıza sunmuş olduk." dedi.
Güler, Özel'in İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması üzerinden yalan, yanıltıcı bilgilerle kamuoyunu manipüle etmeye çalıştığını söyledi.
Özel'in bugün yaptığı açıklamayı "ülkenin gerçekliğinden, hukuk devleti, anayasal devlet ilkelerinden uzak" olarak nitelendiren Güler, "CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel son haftalarda adeta freni patlamış kamyon misali önüne gelen her şeye vuruyor. Allah sağlık versin, ıslah etsin. İnşallah bu hali uzun dönem devam etmez." diye konuştu.
"Türkiye anayasal bir hukuk devleti, kanunlar var; sen kimsin, nesin?"
Güler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Ekrem İmamoğlu'nun "siyasi yasaklı" olması halinde "kağıt üzerinde" aday belirleyeceklerini söylediği açıklamasını eleştirerek, "Bu ifade, tam bir cuntacı aklıdır. Kendini ele vermiştir, suç üstü yakalanmıştır. CHP Genel Başkanı, cuntacı geleneğinin bir çırağı olarak suç üstü yakalanmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Özel'in açıklamasını takip eden gazetecilerin açıklamayı alkışlamasını da eleştiren Güler, şunları kaydetti:
"Ey CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye anayasal bir hukuk devleti, kanunlar var; sen kimsin, nesin? Kağıt üzerinde aday belirliyor. O kağıt üzerindeki aday gelecek, Ekrem İmamoğlu hapisteyse hapisten çıkaracakmış, affedecekmiş, onu kendi yerine başbakan atayacakmış, o adayın kendisi de bırakıp gidecekmiş. Cuntacı geleneğinin çırağının ifadeleri."
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin Türkiye yönelik açıklamaları
AK Parti Grup Başkanı Güler, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin dünyanın gözü önünde Filistin'de yaşanan katliama tepki göstermezken, Türkiye'ye yönelik açıklama yaptığını anımsattı.
Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kimsiniz siz? Önce kendinize gelin. Bir utanın, yüzünüz kızarsın, mahcup olun. İnsanlık öldürülmüş, şu anda dünyanın tüm kurumsal yapıları çökmüş, çürümüş, bitmiş, tükenmiş. Bir mahcup olun, açıklama yapmaya utanın. Raporda Öcalan'ın çağrısından olumlu bir şekilde bahsedilmiş, 'İmamoğlu'nun tutuklanması ve bunu çevreleyen endişe verici olaylar karşısında daha da büyük bir hayal kırıklığına uğramışlar.' Biz de sizden, çok büyük bir hayal kırıklığına uğradık. Beyefendiler, iki yüzlüler, insanlık öldürülüyor Gazze'de bir kelime edin. Bir kınama mesajı, yaptırımlar mesajı yayınlayın. Endişe duyuyorlarmış, yazıklar olsun."
Fransa'da siyasetçi Marine Le Pen'in yolsuzluktan suçlu bulunması ile Fransa'nın en büyük kentlerinden Lyon'un 2. Bölge Belediye Başkanı Pierre Oliver'ın yolsuzluktan gözaltına alınmasını anımsatan Güler, "Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, acaba bu cezayı uygun görmüyor mu; üzülüyor mu bu cezaya? Öyle ya Ekrem İmamoğlu'na üzüldüğüne göre buna da üzülmüştür." dedi.
"Sayın Özgür Özel, neyi saklıyorsunuz?"
Güler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından Kamu İhale Kanunu'nun 21/b maddesi uyarınca acele ihale süreci kapsamında yapılan alımları hatırlatarak, şunları kaydetti:
"İstanbul'da ne olmuşsa, böyle acil bir durum çıkmış, İstanbul'da bir çok tatlıcı, restoran yokmuş gibi Muş'lara gidilmiş, oradan bir market mi bir tatlı imalatçısı mı, ne olduğunu da anlayamadık, oradan Büyükşehir Belediyesi acil tatlı ihtiyacını gidermek için 95 milyon TL'lik alım yapmış. Nasıl taşınmış, bu tatlılar nerede imal edilmiş? Soru soruluyor, cevap yok. Sayın Özgür Özel, bunlara cevap verin."
Güler, İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un ikamet ettiği villaya ilişkin iddialara da dikkati çekerek, "Sayın Özgür Özel, soruşturma yolsuzluk soruşturması; suiistimaller, gündeme gelen konular da bunlar; açıkça cevap verin bunlara." çağrısında bulundu.
Gaziantep Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz'ın "Siyaseti mafyalaştıranlarla aynı masaya oturmam." açıklamasını da hatırlatan Güler, "Sayın Özgür Özel, ortak oldunuz diyor, niye sessiniz, neyi koruyorsunuz, neyi saklıyorsunuz?" diye sordu.
Bu iddialara cevap verilmesini isteyen Güler, "Bir cuntacı çırağı bize akıl öğretiyor, hayret." dedi.
TÜSİAD'a tepki
AK Parti Grup Başkanı Güler, TÜSİAD'ın 18 Şubat'taki açıklamalarından bir bölümü paylaşarak, tepki gösterdi.
Güler, şu ifadeleri kullandı:
"Son haftalarda, CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'in, kamuoyunda ismini de anarak bazı televizyon kanallarında, bazı şirketlere açıkça nefret, ayrımcılık kokan iddiaları karşısında TÜSİAD Başkanı, TÜSİAD Yönetim Kurulu niye bir açıklama yapmaz? Her şeye yapıyorsunuz. Birçok şirket sizin üyeniz, açıkça CHP'nin Genel Başkanı tarafından tehdit ediliyor. Boykotla açıkça şantaja uğruyorlar. Bir gün bizden böyle bir şey duydunuz mu arkadaşlar?"
Türkiye'nin anayasal bir hukuk devleti olduğuna işaret eden Güler, herkesin Anayasa'nın 10'uncu maddesi kapsamında kanunlar önünde eşit olduğunu anımsattı.
Güler, CHP'lilerin, CHP'li belediye başkanlarının veya CHP üyelerinin kanunlar önünde hiçbir ayrıcalığı olmadığını vurgulayarak, "Onların suç işleme özgürlüğü de yoktur. İstismarların, yolsuzluğun varsa, suç işlemişsen bağımsız, tarafsız yargı önünde herkes gibi CHP'liler de hesap vermek zorundadır. Kimsenin bir ayrıcalığı, bir farklı uygulaması olamaz. Sayın Özgür Özel'in bu hususları kulağına küpe yapmasını tavsiye ediyorum." ifadesini kullandı.
Açıklamaların ardından soruları cevaplayan Güler, Zonguldak Belediye Başkanı ve ailesinin, İBB'ye yönelik "yolsuzluk" ve "terör" soruşturmalarının ardından düzenlenen gösterilere katıldıkları gerekçesiyle ifadeye çağırıldığıyla ilgili iddialara ilişkin soruya, "İfadeye niye çağırıldığını biliyor musunuz? Davetiye var mı elinizde?" yanıtını verdi.
Muhalefetin, iki gazetecinin gözaltına alınmasını, "Bunlar gazetecilik yaptığı için gözaltına alındı" diye aktardığını söyleyen Güler, bu iddianın yalan olduğunu söyledi.
Güler, "Ben, içeriğini bilmiyorum. Bir şantaj, tehdit, korkutmadan bahsediyorlar. Bir gazeteci herhangi bir adi suça karışabilir. Bunun için de gözaltına alınabilir, ifadeye çağırılabilir. Hukuk devletinde de bunlar çok normaldir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın DEM Parti heyetini kabulüne ilişkin ise Güler, şunları kaydetti:
"Terörsüz Türkiye hedefine yönelik bizim bir tane gündem maddemiz var, bu da terör örgütü PKK'nın kendini feshedecek kongre kararını bir an önce alması ve kendisiyle beraber bağlı grupların tamamının feshedildiğine dair kongre gündemi oluşturması, açık ve net bir şekilde hiçbir tartışmaya mahal vermeksizin silahların bırakılmasının sağlanmasıdır. Biz, bunu sağladıktan sonraki aşamayı her yönüyle beraber 86 milyon aziz milletimizin toplumsal huzurunun, birliğinin, beraberliğinin, ekonomik refahının artırılması; karşılıklı hoşgörünün, saygının, kardeşlik hukukunun geliştirilmesi noktasında da bu ülkeye değer katacak her türlü hususu, gelişmeyi de hep birlikte yaparız. Ben bu süreçte herkesin sorumluluk duygusu içerisinde destek vermesini, omuz vermesini ve bunun her türlü riskine rağmen nihayete ermesini ve mutlaka sonuç almasını da arzu ediyorum. İnşallah biz bundan sonuç alacağımıza yürekten inanıyoruz."