SON DAKİKA
Hava Durumu

#Dünya

SES15 - Dünya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dünya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dünyanın "Kalbi" Türkiye'de Attı Haber

Dünyanın "Kalbi" Türkiye'de Attı

Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği Minimal İnvaziv Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Serkan Durdu başkanlığındaki ekip tarafından gerçekleştirilen operasyonları izleyen ve ameliyatlara eşlik eden hekimler, canlı yayında sorular sorarak, ameliyat tekniğine ilişkin bilgi aldı. Prof. Dr. Durdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada ve Türkiye'de kalp hastalıklarının, ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer aldığını söyledi. Kalp cerrahisinde gelişen teknoloji ve robotik uygulamalarla birlikte özellikle hastaların konforunu sağlayan, açık ameliyat yapılmadığından kan nakli ve enfeksiyon riskini azaltan, erken taburculuk imkanı veren yeni uygulamaların yapılmaya başlandığını dile getiren Durdu, bu tip operasyonların Türkiye'de de başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğinin altını çizdi. Gelişen teknolojiyle, kalp sağlığı konusunda önemli adımlar atıldığını ifade eden Durdu, tedavide devrim niteliğindeki yeniliklerin hastaların konforunu artırdığını anlattı. Türkiye'nin de bu alanda önemli çalışmalara imza attığını vurgulayan Prof. Dr. Durdu, "Dünyayla paralel olarak gelişmeleri yakından takip ediyor ve hatta bazı alanlarda da öne geçmiş vaziyetteyiz. Bu alanlardan biri de kalp damar cerrahisidir." diye konuştu. Durdu, bu alanda, küçük kesiyle kapalı yöntemle gerçekleştirilen "minival invaziv" olarak isimlendirilen tekniğin dünyada sayılı merkezde uygulandığını ifade etti. "Türkiye, dünya genelinde kalp cerrahisinde örnek alınan ülkelerden biri" Türkiye'nin özellikle kalp cerrahisi alanında dünya ile yarıştığını ve robotik ile minimal invaziv tekniklerin yaygın kullanımının bu başarıda kilit rol oynadığını vurgulayan Durdu, şunları kaydetti: "Kalp cerrahisinde teknolojiyi en verimli şekilde kullanarak, hem hasta konforunu hem de tedavinin başarısını yükselttik. Türkiye, kalp cerrahisinde özellikle minimal invaziv ve robotik cerrahide artık gündem belirleyen, izleyici pozisyonun çıkmış, uygulayıcı ve öğretici pozisyonuna gelmiştir. Artık Türkiye, dünya genelinde kalp cerrahisinde örnek alınan ülkelerden biri. Bundan gurur duyuyoruz." Robotik/Minimal İnvaziv Kalp Cerrahisi Zirvesi Bu yıl 3'üncüsü yapılan "Robotik/Minimal İnvaziv Kalp Cerrahisi Zirvesi: Kalp Cerrahisinde Paradigma Değişimi ve Kalp Takımı" başlıklı zirveye, yurt içinden gelen hekimlerin dışında 10 ülkeden alanında uzman cerrahların katıldığı bilgisini veren Durdu, kalp cerrahisinde teknolojinin hızla ilerlediğini ve bu yeniliklere adapte olabilmek için genç cerrahların eğitimine büyük önem verilmesi gerektiğini bildirdi. Durdu, "Bu zirve, yeni nesil cerrahlarımızın en son teknolojilerle tanışması ve kendilerini geliştirmeleri için eşsiz bir fırsat sundu." dedi. "Türkiye, dünyada ilk üçte" Prof. Dr. Durdu, kapalı cerrahi ve robotik uygulamaların, açık cerrahiye göre hastaya önemli konfor sağladığına işaret ederek, şu bilgileri verdi: "En önemli avantaj, ameliyat esnasında kullanılan yüksek teknolojik ürünlerle ameliyatın kalitesi artıyor ve açık cerrahinin yaratabileceği tüm komplikasyonlardan korunulabiliyor. Göğüs kafesi açılmadığından yara izi az oluyor, enfeksiyon gelişme riski büyük oranda ortadan kalkıyor, kanama riski azalıyor, ameliyata bağlı akciğer problemleri görülmüyor, kan nakli ihtiyacı duyulmuyor ve hastanede yatış süresi çok kısalıyor. Sosyoekonomik ve psikososyal açıdan da avantaj sağlanıyor." Bu ameliyat tekniğinde Türk cerrahların dünyada önemli başarılara imza attığını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Minimal invaziv koroner cerrahi ve robotik cerrahisinde Türkiye, dünyada ilk üçte. Ülkemiz, birçok Avrupa ülkesinden ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki merkezlerin önüne geçti. Türkiye, sağlık turizminde de bir marka değere sahip ve her yıl çok sayıda yabancı hasta ülkemize geliyor. Kalp cerrahisi için de özellikle Körfez ülkelerinden ülkemize kapalı ameliyatlar için gelen hastalarımız var. Yine Almanya, İsveç, Norveç hatta Ukrayna ve Rusya'dan gelen hastalar mevcut."

Antalya'da 2024 Sonu İçin Hedeflenen Turist Sayısının Aşılması Bekleniyor Haber

Antalya'da 2024 Sonu İçin Hedeflenen Turist Sayısının Aşılması Bekleniyor

Rusya, Almanya, İngiltere, Polonya, Kazakistan, Hollanda, Romanya, Ukrayna başta olmak üzere 180'den fazla ülkeden turisti ağırlayan kentte, bu yılki turizm rakamları geçen yılın 8 aylık dönemine göre yaklaşık yüzde 8 oranında arttı. Geçen yıl 8 ayda 10 milyon 646 bin turisti misafir eden Antalya, bu yıl 11 bin 732 bin kişiyi konuk etti. İyi bir sezon geçiren turizmciler, yılı 17 milyonun üstünde bir rakamla kapatmayı planlıyor. Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Hakan Saatçioğlu, AA muhabirine, Antalya'nın dünya turizminde konumunu daha üst seviyelere çıkardığını söyledi. Kentin dünyanın dört bir yanından turist çektiğini ve bu yıl da yeni bir rekora imza atmaya hazırlandığını aktaran Saatçioğlu, "Geçen yıl 16,5 milyon turisti ağırladık. Bu yıl hedeflediğimiz 17 milyon turist hedefinin daha da üstüne çıkacak gibi görüyoruz. Eylül güzel geçiyor, ekim, kasım için de çok güzel rezervasyonlar alıyoruz. Özellikle Avrupa pazarından yüksek rezervasyonlar var. Yılı iyi bir şekilde kapatacağız." diye konuştu. Yerli turist, erken rezervasyonu değerlendiriyor İç pazarda da bu yıl geçen yıla göre daha yüksek rakamlara ulaşıldığını dile getiren Saatçioğlu, yerli turistin özellikle erken rezervasyon imkanlarını çok iyi değerlendirdiğini belirtti. Bu yıl yerli turist rezervasyonunun da daha önceki yıllara göre önemli ölçüde arttığını anlatan Saatçioğlu, "İç pazarda daha evvel yüzde 15-20 oranlarında erken rezervasyon alırken bu yıl rakamlar yüzde 80-90'lara çıktı. Temmuz, ağustosta gelen misafirlerimizin yaklaşık yüzde 40'ı indirimli fiyatla geldi." dedi. Saatçioğlu, Antalya'nın sezon boyunca Yunanistan ile de karşılaştırıldığını ancak Yunanistan'ın Antalya'nın rakibi olmadığını belirtti. Antalya'daki oteller ile Yunanistan'daki otellerde aynı hizmetin verilmediğini dile getiren Saatçioğlu, şunları söyledi: "Yunanistan'da 5 yıldızlı oteli bulamazsınız, diğer otellerde de oda ve kahvaltı satın alırsınız. Yunan adalarına giden misafirler 'her şey dahil' sistemi misafirleri değil. Ne yiyorlarsa onu öderler. Bizim otellerimiz o kategoride değil. Sabah kahvaltısı, öğle, akşam, gece yemeği, tüm içecekler içindedir. 'Her şey dahil' sistemini dünyada en iyi yapan ülkeyiz. Rakamlar da bunu söylüyor." Oteller kapanış tarihini erteliyor Alanya'daki bir otelin yönetim kurulu başkan vekili Hüseyin Kara da Antalya turizminde Alanya'nın önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Sezona güzel başladıklarını ve özellikle Almanya ile İngiltere'den beklentinin üzerinde misafiri konuk ettiklerini dile getiren Kara, "Sezonda doluluk oranlarımız ortalama yüzde 95'in altına düşmedi. İyi bir sezon geçirdik. Otelin kapanışı 30 Ekim'di ancak 30 Kasım'a kadar uzattık çünkü güzel rezervasyonlar geliyor. Bu yıl hedeflenen rakamları aşacağımızı düşünüyorum. Hareketlilik devam ediyor." dedi. Gelen misafirlerin memnun bir şekilde kentten ayrıldığını ve bunun rakamlara da yansıdığını ifade eden Kara, 2024'ün geçen yıla göre daha iyi olduğunu, 2025 için beklentinin de daha yüksek olduğunu kaydetti.

Motor Ustası Araç Atıklarından "Yusuf Dikeç Duruşlu" Maket Robot Yaptı Haber

Motor Ustası Araç Atıklarından "Yusuf Dikeç Duruşlu" Maket Robot Yaptı

Düzceli motor ustası araç atıklarından "Yusuf Dikeç duruşlu" maket robot yaptı Yaklaşık 7 yıl önce arkadaşı Yavuz Şenol'un Düzce Küçük Sanayi Sitesi'nde bulunan motor tamirhanesinde kaynak yapmayı öğrenmek amacıyla tamir ettiği araçlardan çıkan ve kullanım ömürlerini tamamlamış atık malzemelerden hayal ürünü küçük objeler üreten 51 yaşındaki motor ustası Murat Çetin, hobisini sanata çevirdi. İçlerinde boyları 2 metreyi bulan 400'er kilogram ağırlığında hayali savaş kahramanları, motosiklet, ünlü karakterlerin yer aldığı maketler yapan Çetin, atık araç parçalarından 100'e yakın sanat eseri ortaya çıkardı. Maketleri 2 bin parçadan yaptı Ankara, İstanbul gibi metropol kentler ile Türkiye'nin birçok ilinde davet üzerine eserlerini sergileyen Çetin, son olarak, Paris 2024 Olimpiyatları'nda karışık takım 10 metre havalı tabanca kategorisinde gümüş madalya kazanan milli atıcı Yusuf Dikeç'in atış anındaki duruşunu sembolize eden iki maket robot yaptı. Yaklaşık 400'er kilogram olan ve 2 bin atık malzeme bir araya getirilerek yapılan maketler, Çetin'in sosyal medyadaki takipçilerinden ve eserlerini görmeye gelenlerden beğeni aldı. Çetin, AA muhabirine, küçük objelerle başladığı uğraşında yüzlerce kilogram ağırlığında büyük eserler ortaya çıkardığını, bugüne kadar yaptığı maketlerde yaklaşık 2,5 milyon parçayı bir araya getirdiğini anlattı. Hafta içinde tamir işlerini yapıp hafta sonları da hobisine vakit ayırdığını anlatan Çetin, metal atıklarını kullanmanın ve sanata çevirmenin çok zor olduğunu söyledi. Çetin, sanayideki atık ürünleri kullanıp güzel görsellere dönüştürdüğü için uğraş alanının Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığını ilgilendirdiğini dile getirerek, "Sıfır Atık Projesi kapsamında metal atıkların sanata döndüğü bir müze yapma hedefim var. Sanayi müzesi kurma hedefim için destek bekliyorum." diye konuştu. Dünyada idol olan duruşuyla ilgi çeken milli sporcu Yusuf Dikeç'in maketini yapma fikrinin Ankara'daki sergisinde gündeme geldiğini belirten Çetin, çalışmasının 13 gün sürdüğünü kaydetti. Çetin, elinde hazır malzeme bulunduğu için projesinin kısa sürdüğünden bahsederek, "Yoksa aylarca sürebilirdi bu çalışma. İki adet Yusuf Dikeç duruşuna sahip eserim var şu anda. Tabii gurur verici bir olay. Şu anda eserlerin fotoğraflarını paylaştığımızda büyük oranda güzel geri dönüşler sağlıyoruz." dedi. Maketler için yaklaşık 2 bin atık malzeme kullandığına değinen Çetin, sözlerini şöyle tamamladı: "Metal sanayi atıkları ve sert plastiklerle destekliyorum görsellerimi. Ağırlıkları 350 ila 400 kilogram arasında değişiyor. Her biri 2 metre boyunda ve 1000 adet parçadan oluşuyor. Atıkları her türlü değerlendirebiliriz, benim sloganım şu; 'Her atık, atık değildir. Yeni bir kaynaktır.' Atık oluşurken nasıl değerlendirileceği düşünülürse sonuca ulaşılabilir. Ben böyle yola çıktım. 'Her atık atık değildir' diyerek kendi başıma girişimde bulundum ve başardım."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.