SON DAKİKA
Hava Durumu

#Hastane

SES15 - Hastane haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hastane haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Meme Kanseri Riskine Karşı "Angelina Jolie Önlemi" Haber

Meme Kanseri Riskine Karşı "Angelina Jolie Önlemi"

Erzurum'da yaşayan 2 çocuk annesi 38 yaşındaki çağrı merkezi çalışanı Karslı Yeter Topkaya Tağı'nın ablasına 5 yıl önce ileri evre meme kanseri teşhisi konuldu. Bu hastalığın kendisinde de çıkmasından endişe eden Tağı, ablasının kaderini yaşamamak ve şüphesinden kurtulmak için Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müfide Nuran Akçay'a başvurdu. Hastanedeki genetik test sonucu pozitif çıkınca Akçay ve ekibince yapılan başarılı ameliyatla "Angelina Jolie" gibi memeleri alınan Tağı, hem kanser olma ihtimalini en aza indirdi hem de şüpheyle yaşamaktan kurtuldu. Meme ve endokrin cerrahı Prof. Dr. Akçay, AA muhabirine, meme kanserlerinin yüzde 5 ila 10'unun genetik olarak aileden geçtiğini söyledi. Hastanelerinde genetik testlerin güvenle yapıldığını belirten Akçay, "Hastamızın test sonucu birkaç ay içinde pozitif geldi, bu durum hastamızda meme kanserine yakalanma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyordu." dedi. Akçay, annesi meme kanseri olan Amerikalı yıldız Angelina Jolie'nin de genetik mutasyon çıkınca memelerini aldırıp kansere yakalanma ihtimalini en aza indirdiğini ve tüm kadınlara rehberlik ettiğini anımsattı. - "Bu operasyon, hastamızın meme kanseri olma riskini yüzde 95 azalttı" Plastik cerrahi kliniğiyle yaptıkları operasyonda hastanın iki memesini alıp yerine protez silikon meme yerleştirdiklerini anlatan Akçay, "Bu operasyon, hastamızın meme kanseri olma riskini yüzde 95 azalttı. Dünyada en iyi risk azaltan yöntem budur. Tıptaki adı 'bilateral mastektomi'dir. İki memeyi aldık, hastamızın kanser riski azaldı, ameliyat güzel geçti. Zaman zaman kontrole gelecek." diye konuştu. Akçay, bu ameliyatın kemoterapi, radyoterapi ve hormon gibi uzun tedavi süreci gerektirmeden çok avantaj sağladığını vurguladı. - Ablasının kaderini yaşamayacak Hastanın genetik testi yaptırmayıp ameliyat da olmaması durumunda sürekli kanser şüphesiyle yaşayacağını dile getiren Akçay, "Genetik test yaptırıp ameliyat olunca bu endişeler ortadan kalktı. Hastamız şimdi eşiyle, çocuklarıyla daha rahat hayat sürecek ve ablasının kaderini yaşamayacak." ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Akçay, ailesinde meme kanseri olanların genetik analiz testi yaptırmasını belirterek, sonucu pozitif çıkanların ise memelerini aldırıp kanser riskini en aza indirebileceklerini kaydetti ve 2022 verilerine göre dünyada her yıl 2 milyon kadına, Türkiye'de ise 17 ila 25 bin kadına meme kanseri tanısı konulduğuna dikkati çekti. Her kadına 40 yaşından itibaren mutlaka yılda bir mamografi öneren Akçay, kadınların geç yaşta doğum yapması, şişmanlık, sigara kullanımı, çok yağlı gıdalarla beslenme, hareketsizlik, hormon ilaçları ve doğum kontrol hapları, menopoz sonrası kadınlık hormonu içeren ilaçların fazla kullanılmasının kanser nedenleri arasında olduğunu dile getirdi. - "Hasta ve yakınları için kanser çok zor süreç" Yeter Topkaya Tağı da ablasının sürekli yanında olduğunu belirterek, "Hasta ve yakınları için kanser çok zor süreç. Ablamda çok geç fark edildiği için kanser vücuduna yayılmıştı, o süreç ablam için çok zordu. Kemoterapi aldıktan sonra ablamın tek göğsü alındı ve tedavi süreci devam ediyor. 'Bu süreci yaşamamalıyım' diye düşündüm." dedi. Test sonucu pozitif çıkınca ameliyata karar verdiğini söyleyen Tağı, Angelina Jolie'nin de kanser riskini en aza indirmek için memelerini aldırdığını anımsatarak, "Moral ve psikolojik olarak çok iyiyim çünkü ameliyata karar verme süreci çok zordu, 'ameliyat olmayıp kansere yakalanırsam' gibi endişem vardı ama şimdi ameliyat sonrası o süreci tamamen atlatmış ve sağlığıma kavuşmuş gibiyim." şeklinde konuştu.

112 Çalışanına En Anlamlı Hediye Hemşire Eşinin Böbreği Oldu Haber

112 Çalışanına En Anlamlı Hediye Hemşire Eşinin Böbreği Oldu

Kentte yaşayan 50 yaşındaki Rahmi Ermin, ortaokula giderken sağ böbreğinden ameliyat oldu. Zamanla iki böbreğinde de taş tespit edilen Ermin'in geçirdiği birçok operasyondan sonra kronik böbrek rahatsızlığı başladı. Sağlık alanında eğitim alarak, Antalya İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde görev yapan Ermin, böbrek ağrılarına rağmen acil vakaları hastaneye yetiştirmek için zamanla yarıştı. Ermin'in son bir yılda durumu ağırlaşınca doktorlar diyalize girmesini ya da nakil olmasını önerdi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan eşi hemşire 44 yaşındaki Raziye Ermin, kocasının bir an önce sağlığına kavuşması için böbreğini vermek istedi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde yapılan tetkiklerde, dokular uyumlu çıkınca Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı başkanlığındaki ekip tarafından nakil gerçekleştirildi. Hastanede aynı odada tedavileri süren Ermin çifti, sevinç gözyaşı dökerek yeni yılda daha çok organ bağışı yapılması çağrısında bulundu. - "Eşim bana canından bir parça verdi" Üç çocuk babası Ermin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 35 yıldır böbreklerinde sorun yaşadığını, son yıllarda şikayetlerinin arttığını dile getirdi. Açık ameliyatların yanı sıra lazerle taş kırma operasyonlarının uygulandığını aktaran Ermin, şunları kaydetti: "Eşim, organ bağışı sırasına yazılarak beklememi istemedi. Doktorlarımız harika insanlar, işlemleri hızlandırdılar, nakil olduk. Evlenirken 'hastalıkta sağlıkta' diyoruz. İnsanların eşlerine aldığı hediyeler para, pul, verdiği organ bunlar değişebiliyor. 25 yıldır gittiğim tüm acil vakalarda ilk müdahaleyi yapıp, hastaları en hızlı şekilde hastaneye yetiştirdim. 1 dakika çok önemliydi. Eşim de Hızır gibi yetişti, bana canından bir parça verdi. Böbreğini paylaşması, en anlamlı hediyeydi. Ben ne alsam onun yanında az kalır." Ermin, hayatı paylaşmanın önemine işaret ederek, insanların sevdiklerini yaşatmak için mücadele etmesi gerektiğini söyledi. - "Herkesin organ bağışı yapmasını diliyorum" Raziye Ermin de eşinin evlenmeden önce böbrek hastası olduğunu bildiğini ve evlendikten sonra rutin kontrolleri aksatmadıklarını vurguladı. Son bir yılda eşinin hastalığının çok ilerlediğini anlatan Ermin, şöyle konuştu: "Eşimin vücudu çok şişmişti, tereddüt etmeden böbreğimi vermek istedim. Hastane ekibi destek oldu. Çok şükür ikimiz de iyiyiz. Bu süreci baştan sona yaşayan biri olarak yeni yıldan tek dileğim herkesin organ bağışında bulunması. Ben kalan organlarımı da bağışlamak istiyorum. Ailemle sağlıklı, huzurlu bir ömür yaşamak istiyorum. Sağlık yoksa hiçbir şeyin anlamı yok. Eşimin gözlerinin içi gülüyor, benden daha hızlı yürüyor. Onu sağlıklı görmek beni mutlu ediyor." Merkezin Müdürü Prof. Dr. Aydınlı ise insanların sevdiklerine verebilecekleri en anlamlı hediyenin organ bağışı olduğunu belirtti. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.