SON DAKİKA
Hava Durumu

#Para

SES15 - Para haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Para haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sonunda Buda Oldu Gayrimenkulden Satılık Ada Hem de Türkiye'de Haber

Sonunda Buda Oldu Gayrimenkulden Satılık Ada Hem de Türkiye'de

İlçe merkezine 12 kilometre mesafede Beyşehir Gölü kıyısındaki Gölkaşı Mahallesi'ne bağlı olan ada, "Çeçen Adası" ismiyle anılıyor. Anamas Dağı ve göl manzarasına sahip 2 kilometre uzunluğunda, dikdörtgen şeklindeki 550 bin metrekarelik adada, tarım ve hayvancılık yapılıyor. Küçükbaş hayvanlar ve tarım makineleri, mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki adaya salla taşınıyor. Mirasla intikal eden adanın satışının yapılmasına karar veren sahibi, bir gayrimenkul şirketiyle anlaştı. Yatırımcılar başta olmak üzere bazı ilgililer de metrekaresi 9 dolardan satışa çıkarılan yerle ilgili sahada araştırma yapmak için bölgeye geliyor. "Çok talep var" Gölkaşı Mahallesi Muhtarı Ali Navruz, AA muhabirine, mahalleye bağlı birden fazla adanın olduğunu söyledi. Bazı adalarda tarım ve hayvancılık yapıldığını anlatan Navruz, "Çeçen Adası satılığa çıkarıldı. Bedeli 165 milyon lira civarında belirlenmiş. Toplamda 550 dönüm büyüklüğünde. Bu adada, hayvancılık ve tarım yapılıyor. Şimdi satılacak. Tek tapu olduğunu biliyorum. Geçenlerde gelenler oldu, galiba anlaşamadılar." dedi. Navruz, adaya kendi imkanlarıyla yaptıkları 10 tona kadar yük kaldırma kapasitesi olan sal ve tekneyle erişilebildiğini kaydetti. Adanın satışını üstlenen gayrimenkul şirketinin sahibi Samet Ok da "Konya'da ada satışı yapmak heyecan uyandırıyor. Kentte böyle bir yer yok. Tek satılık ada burası. Kuzeyden güneye 2 kilometre, doğudan batıya olan bölümü de 400 metreye kadar ulaşıyor. Doğal güzelliği olan bir yer. Çok talep var. Metrekare fiyatı 9 ABD doları olarak belirlendi. Müşterilerimizi bekliyoruz." diye konuştu.

Su Ürünleri Yetiştiricilerine Verilecek Destekler Belirlendi Haber

Su Ürünleri Yetiştiricilerine Verilecek Destekler Belirlendi

Bakanlık tarafından hazırlanan "Su Ürünleri Yetiştiriciliği Desteklemesine Dair Tebliğ", 1 Ocak 2024'ten geçerli olmak üzere Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğle Bakanlıktan onaylı su ürünleri yetiştiricilik belgesine sahip, Su Ürünleri Bilgi Sistemi'ne (SUBİS) kayıtlı yetiştiricilere 2024, 2025 ve 2026 yıllarında yapılacak su ürünleri yetiştiriciliği destekleme ödemelerine dair usul ve esaslar belirlendi. Buna göre, destekler alabalık, sazan, midye ve yeni türler kapsamında mersin, kalkan, fangri, mercan, sinagrit, lahoz, sivri burun karagöz, minekop, eşkine, sargoz, mırmır, sarıağız, sarıkuyruk, trança, yayın, şabut, karabalık, yılan balığı, tilapya, kerevit, karides, tıbbi sülük, Karadeniz alası, kırmızı benekli alabalık gibi su ürünlerinin yetiştiriciliğini yapanlara verilecek. Su ürünleri yetiştiricilik belgesi bulunan ve belirlenen türlerin entansif (yoğun tarım) şekilde yetiştiriciliğini gerçekleştiren ve midye yetiştiriciliği yapan üreticilere kararda belirlenen fiyat kadar destekleme yapılacak. Elektrik enerjisiyle çıkardığı yer altı suyunu ya da enerjisiz şekilde kaynak suyunu kullanarak daha çok iç tüketim amaçlı toprak havuzlarda küçük ölçekli yetiştiricilik yapan üreticilere de temel destekleme birim fiyatı kadar destek verilecek. Destek şartlarını sağlayan işletmelerin, proje kapasitesinin yılda 50 ton ve altında olması, üretici birliklerine üye, birinci derece tarımsal amaçlı örgüte üye ve kapalı devre üretim yapması gibi teknik kriterleri sahip işletmelere her bir teknik kriter için, temel destek tutarına ilave teknik kriter desteği sağlanacak. Destek miktarı doğrudan verilecek Desteklemeden yararlanmak isteyen üreticiler, faydalanmak istedikleri su ürünleri desteği için yetiştiricilik tesisinin bulunduğu il/ilçe müdürlüğüne müracaat edecek. Söz konusu tebliğde yer alan desteklemelerden faydalanacak örgütlü üreticilere, merkez birliklerine üye olmaları şartıyla destek tutarı doğrudan ödenecek. Kamu kurum ve kuruluşları bu desteklemelerden yararlanamayacak. Destekleme ödemeleri için gerekli finansman, 2024-2026 Yıllarında Yapılacak Hayvancılık Desteklemelerine İlişkin Karar'da belirtilen esaslar çerçevesinde Bakanlık tarımsal destekleme bütçesinden karşılanacak. Ödemeler bankanın ilgili şubelerinde daha önce üreticiler adına açılan veya açılacak olan hesaplara yapılacak. Karar kapsamındaki destekleme ödemeleri kamu kaynağı olduğundan, hak sahibinin hesabına aktarılmadan önce haciz, icra, temlik ve benzeri işlemler gerçekleştirilemeyecek. Toprak havuzlarda yetiştiriciliğe 1,50 lira destek Öte yandan, AA muhabirinin Bakanlıktan edindiği bilgiye göre, sadeleştirmeye gidilen tebliğle Bakanlıkça onaylı su ürünleri yetiştiricilik belgesine sahip ve su ürünleri yetiştiriciliği faaliyetinde bulunan işletmelere, ürettikleri türler ve üretim şekline göre destek verilecek. Bu kapsamda, kilo başına olmak üzere alabalık-sazan yetiştiriciliğine 1,20 lira, yeni türlerin yetiştiriciliğine 3 lira, toprak havuzlarda balık yetiştiriciliğine 1,50 lira, midye yetiştiriciliğine 1 lira temel destek ödemesi yapılacak. Bununla birlikte proje kapasitesi yıllık 50 ton ve altı yetiştiriciler 0,60-0,99 lira, kapalı devre üretim yapanlar 2,40-6 lira, üretici birliklerine üye olanlar 0,04-0,12 lira ve birinci derece tarımsal amaçlı örgüt üyeliği olanlar 0,02-0,06 lira arasında değişen tutarlarda ilave destekleme ödemesi alabilecek.

Bakan Tekin: ''Para Vermeyen Öğrenciyi Kayıt Etmiyorum Diye Bir Şey Yok." Haber

Bakan Tekin: ''Para Vermeyen Öğrenciyi Kayıt Etmiyorum Diye Bir Şey Yok."

Bakan Tekin, Haber Türk’te "Özel Röportaj" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.- Diyarbakır'da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran'ın okulundaki çocuklara psikososyal bir destek sağlandı mı?" sorusuna ilişkin Tekin, 9 Eylül Pazartesi günü Narin'in okuluna 12 kişilik bir uzman heyetinin gönderildiğini belirtti. Tekin, uzmanların, Narin'in arkadaşları, öğretmenleri ve diğer ebeveynlerle rehabilitasyon sürecini yürüttüğünü ifade ederek, "Tekrar başsağlığı diliyorum. Bunun bir an önce okuldaki çocuklarımız açısından unutulup, eğitim öğretim hayatının başlaması gerekiyor." dedi. Bakan Tekin, okullarda kayıt ücreti alınıp alınmadığına ilişkin soruyu yanıtlarken şöyle konuştu: "Bu şekilde, 'Kayıt ücreti alınıyor' ifadesi öğretmen ve idareci arkadaşlarımızı zan altında bırakabilecek ciddi itham. 'Kayıt ücreti isteniyor' denmesi biraz abes açıkçası. Bunu kabul etmiyorum. Bunu okuldaki idarecilerimize karşı itibar sarsıcı bir söylem olarak değerlendiriyorum. Bu yıl okullar açılmadan önce 43 maddelik genelge gönderdik. Israrlı bir şekilde okullarımıza, 'Kayıt ve benzeri ücretlerle velilerden ücret alınmaması, alan kişilerle ilgili işlem yapılması' ifadelerini kullandık. 'Kayıt ücreti ya da zorla ücret alınıyor' ifadesi gerçekleri yansıtmıyor. Hala bu konuda şikayeti olan varsa Bakanlığımıza ulaşsınlar gereğini yapalım. Para vermeyen öğrenciyi kayıt etmiyorum diye bir şey yok." "Mülakatları revize edeceğiz dedik" Mülakatlara ilgili soruya cevap veren Tekin, hakkı ihlal edilen kişilerin dava açabileceğini belirterek, "Milli Eğitim Bakanı olarak bir yıl önce 'Okullarda çocuğu emanet ettiğim bir öğretmeni seçme inisiyatifim olmalı' dedim. Mülakatları revize edeceğiz, dedik, süresi ve içeriğiyle ilgili değişiklik yaptık. Mülakatlarla ilgili her ortamda, 'Kul hakkı yemeyecek adil biçimde deneme dersi anlatmak istiyoruz.' dedik. KPSS'ye girmiş adaylardan üç katı adayı mülakata davet edeceğimizi deklare ettik. Aday, salona gittiği zaman gerçek kimliği belli değil. Ben şube müdürü olarak jüri üyesiyim diyelim, karşıma gelen kişinin adı, memleketi yok. Bir kod numarası tanımladık. Adayın da kendisini sınav yapacak 3 kişinin kim olduğundan haberi yok." değerlendirmesinde bulundu. Tekin, mülakata ilişkin ses ve görüntü kaydı da bulunduğunu vurgulayarak, "Bu sınav döneminde ne bir siyasetçiden, ne bir tanıdığımdan ne arkadaşlar aracılığıyla bize hiçbir isim gelmedi, biz de hiçbir ismi komisyonlarda paylaşmadık. 'Böyle bir işe giren en yakın arkadaşım bile olsa buna tevessül ederse gereğini yapacağım' dedim. " şeklinde konuştu. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarıyla ilgili olarak da mülakat sürecini tamamladıktan sonra mevzuat değişikliğini yönetmelikte yaptıklarını, yüzde 100 mülakat notuyla atama yapılırken bunu yüzde 50 olarak tanımladıklarını söyledi. Bazı siyasetçi ve sendikaların bunu yargı konusu yaptığını hatırlatan Tekin, iptal olursa yüzde 100 mülakat ile atama gerçekleştireceklerini, Danıştay'ın kararı kendilerine ulaştığında açıklamada bulunacaklarını vurguladı. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla müfredatları revize ettiklerini dile getirerek, Türk milletinin atalarının dünyanın neresinde olursa olsun haksızlık, adaletsizlik ve zulme müdahale ettiğini söyledi. Gazze'de şehit edilen öğrenci sayısının 10 binin üzerinde olduğunu hatırlatan Tekin, şöyle devam etti: "40 binin üzerinde şehitten bahsediyoruz. Dünyanın gözü önünde bir vahşet bir yıldır devam ediyor. Buna sessiz kalmak devlet geleneğimizle örtüşmez, millet olma bilincimizle örtüşmez. İlk dersimiz için 15 dakikalık video hazırladık. Öğretmen arkadaşlarımız bu video ile derse başlasınlar istedik. Hem Kurtuluş Savaşı'mız hem de devlet geleneğimizle nasıl davranmışız, bunun devamı için nasıl bir refleks göstermeliyiz sorusunun cevabı videoda var. Videoda, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili bir eksiklik yok. 9 Eylül, Atatürk vurguları var. Gazze ile ilgili kısım videonun üçte birinden daha az." "Sivil toplum örgütüne bütçeden 1 kuruş para harcamayız" Tekin, "Cemaatlerle protokol imzalandı" iddialarına yönelik, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu bu nedenle ancak tüzel kişilik hüviyetini kazanmış yapılarla protokol imzalayabileceklerini kaydetti. İçişleri Bakanlığının sivil toplum olarak tanımladığı yapının kendileri için de legal olduğunun altını çizen Tekin, şu ifadelere yer verdi: "Bize katkı verecek legal her türlü yapı, STK, meslek örgütü ve federasyonla imzalayabilirim. 5 bine yakın bu anlamda protokolümüz var. İsimlerini açıklamak istemiyorum ama çok farklı perspektiften dünyaya bakan sivil toplum örgütleriyle protokollerimiz var. Cemaat ya da tarikat diye tanımlanan protokol sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Hiçbir sivil toplum örgütüne bütçeden 1 kuruş para harcamayız. Protokol yapıyorsak Bakanlıktan kaynak aktarmayız. 'Bütçeden şu kadar para cemaat ve tarikatlara ayrıldı' diyenler yalan söylüyor. Burada da protokolün içeriğine aykırı bir şey yapılırsa protokolü feshedeceğimize dair hükümler koyuyoruz. Hukuka halel getirecek hiçbir şey yok, protokollerde hiçbir sorun görmüyorum. Bu protokoller eskiden beri imzalanan protokoller." "Müfredatı yüzde 35 oranında hafiflettik" Müfredattaki değişikliklere değinen Tekin, 30 yıl önce eğitimin odağında çocuklara bilgi yüklemek şeklinde bir anlayışın olduğunun altını çizerek, o yıllarda bilgiye erişmekte zorlanıldığını ve okuldan başka bilgi kaynağı olmadığını kaydetti. Tekin, şimdi çocukların istediği şekilde bilgiye erişme imkanı bulunduğunu, 20 yıl önceki mantıkla 'çocuklara bilgi yükleyelim' demenin yanlış olduğunu söyledi. Müfredatı değiştirme sebeplerinden birinin de bu olduğunu dile getiren Tekin, Türkiye'de çocuklara dünyadaki yaşıtlarına göre iki katı bilgi yüklendiğini ifade etti. Tekin, uluslararası değerlendirme mekanizmasındaki kazanımların aynı düzeyde olmasını sağlamak açısından müfredatı yüzde 35 hafiflettiklerini belirterek, şunları kaydetti: "Müfredattan çıkan herhangi şeyin bilimselliğini tartışarak çıkarmıyoruz. Bu bilgi çocuklarımızın ilerleyen eğitim dönemlerinde alabileceği bilgi türüdür. Ön lisansta, lisansta alsın diyoruz. Çocukların ve öğretmenlerin sırtından ağır bilgi yükü aldığımız, beceri odaklı eğitim yaptığımız, öğretmen inisiyatifi ve öğrenci katılımını artırdığımız için mi eleştiriliyoruz? Merhametli, çevresine saygılı, erdemli, milli ve manevi değerleri özümseyen bireyler yetiştirdiğimize, tarihimizi, Osmanlı'nın kuruluşundan Cumhuriyet'e, Kurtuluş Savaşı'ndan Atatürk'ün hayatına kadar almış olmamıza, Cumhuriyet tarihinde darbe süreçlerinin müfredatta olmasına, Mavi Vatan, Gök Vatan gibi kavramların coğrafya dersinde bulunmasına mı itiraz ediyorsunuz?" Faransız okulları Fransız okullarıyla ilgili duruşlarını açıkladıklarını aktaran Tekin, "Türkiye milli ve bağımsız devlet. İç hukukumuza uygun olarak eğitim yapan herkesin hakkını koruruz. Bu hukuka saygı göstermeyenlere karşı gereğini yaparız. Fransız yetkilileriyle konuştuk. Uluslararası sözleşmede ısrarcı olduğumuzu paylaştık. Onlar da 6 ay içinde hazırlayacaklarını söylediler. Bizim taleplerimize pozitif cevap verirlerse uluslararası süreci yürütürüz. Şu anda hukuki zemini olmayan okullar. Konunun müfredatla alakası yok. Şu an Türkiye'de 34 tane azınlık okulumuz var. Her türlü ihtiyaçlarını gidermek için çaba sarf ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Bakan Tekin, memuriyetten öğretmenliğe geçiş gibi bir çalışmalarının olmadığını dile getirdi. Özel okullardaki eğitim ücretlerinin bu yıl itibarıyla stabil hale geldiğini aktaran Tekin, bu anlamda binden fazla okulda denetim yaptıklarını belirtti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.